İstanbul Üniversitesi yayınları B1 Türkçe kitabında bugün işlediğim bir parça’da “ Amerika’ya küçük bir sırt çantası ile gittim, hiç bir şeyim yok sanıyordum ama ailem bana bir çok bilgi ve deneyim vermiş, başarılı olmak için her şeye sahipmişim, çocukluğum dedemin yanında geçti, ben onu örnek aldım, söz tutmayı, insanlara güvenmeyi ve saygı duymayı ondan öğrendim” diyor Amerika’nın en başarılı 10 iş adamından biri. Parçanın tamamını kırık Türkçesi ile okuyor Ummanlı Einas bana. Fırat nehrinin kıyısında bir kasabada büyüyen ve hayvancılıkla uğraşan bir ailenin çocuğu olan Hamdi Ulukaya, Chobani markasının kurucusudur. Büyük bir yoğurt üreticisi ve saygıdeğer bir iş insanıdır. Onu tanıyalım istedim. Bizim ülkenin toprakları çok bereketli, çok kuvvetlidir, bir elimizle göğe açılır, dünyayı dolaşır, dünyaya dağıtırız, diğer elimizle yetiştiğimiz topraktan alırız. Bir ayağımızla toprağımıza sımsıkı tutunur, kök salar,diğer ayağımızla dengemizi buluruz. Hepmiş ve büsbütünmüş gibi. Nevruz’da bahar gelir gönlümüze, çölde olsak kime ne..Biliriz illa, inanırız mutlaka alışkanlığın en kötüsü insandır, erdem vazgeçmededir. Ve tek-öz bir soru soracaktır yüce yaradan “Ben seninleydim, sen kiminleydin ?! “
Yolunda yürürken yüreğinin yükü sadece yaradan olanların olsun bu yazı ve bu bahar. Onlara hediyedir çiçekler Tanrı’dan ve denizler ve kuşlar. Yürü sen, dimdik dur eğilme. Sevdiklerin ve Allah seninle. Bahar Bayramımız kutlu olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder